TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder Dün akşam akşamı geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Aort damarı yırtılması nedeniyle saat 23.00 civarında başlayan ve yedi saat süren ameliyatta damarın başarıyla dikildiği bildirildi.

Florence Nightingale Hastanesi'nde tedavisi devam eden Önder'in sağlık durumu ciddiyetini koruyor.

DEM Parti İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, sabah saatlerinde yaptığı açıklamada, Önder'in kalbinin attığını ancak ritminin istenen düzeyde olmadığını belirtti.

16 Nisan sabah saat 8.00 sularında hastane önünde basın açıklaması yapan DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, "Ameliyat henüz bitmedi. Ameliyat bittikten sonra yoğun bakıma alınmasına bekliyoruz" dedi.

Doğan, ameliyatın sürüyor olmasının "olumsuz bir duruma" işaret etmediğini vurguladı.

"Sürecin zor olması, başarısızlık anlamına gelmez. Umutla bekliyoruz" diye ekledi.

Önder'in kalp ritminin normale dönmesi durumunda ameliyathaneden yoğun bakım servisine alınması planlanıyor.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları gece hastanede yaptığı açıklamada, Önder'in kalp krizi sonucu ambulansla hastaneye getirildiğini söyledi.

Hastanede aort damarının yırtıldığının fark edildiğini ve acilen ameliyata alındığını ekledi.

DEM Parti tarafından gece yapılan açıklamada, "Yaşamı mücadele ve direnişle geçen Önder'in bu badireyi de en kısa sürede atlatacağına inanıyoruz" denildi

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, DEM Parti milletvekilleri, il başkanları, parti yöneticileri hastanede süreci takip ediyor. TİP Genel Başkanı Erkan Baş da hastaneye gidenler arasında.

Önder'in tedavi gördüğü hastaneye giden İstanbul Valisi Davut Gül hastane önünde yaptığı açıklamda, Önder'in ilk ihbardan yaklaşık yarım saat sonra hastaneye getirildiğini söyledi.

Gül, ameliyatın 6-7 saat sürmesinin beklendiğini aktardı.

"Olayın ilk anından itibaren Sayın Cumhurbaşkanımız, Meclis Başkanımız, MHP Genel Başkanımız, Sağlık Bakanımız, İçişleri Bakanımız ve diğer devlet büyüklerimiz mesele ile yakinen ilgilendi" diye ekledi.

Pek çok siyasetçi sosyal medyadan geçmiş olsun dileklerini iletti.

Sırrı Süreyya Önder kimdir?

Sırrı Süreyya Önder, kendi anlatımıyla 1962'de Adıyaman'da kentteki birkaç sosyalist aileden birinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Türkmen bir ailenin mensubuydu.

Sekiz yaşındayken kaybettiği babası, TİP Adıyaman örgütünün kurucularındandı.

Dayısı ise Said-i Nursi'nin talebesiydi. Babası öldükten sonra Risale-i Nur derslerine gitti.

Babasından kalan bazı edebiyat kitaplarını bulup okumaya başlamasıyla sosyalist fikirlere yöneldi.

Gençliğinde devrimci, sosyalist gruplar içinde yer aldı.

1978 yılında Adıyaman Lisesi'nde öğrenciyken Maraş Katliamı'nı protesto için düzenlenen gösteriye katıldığı için hayatında ilk kez tutuklandı.

Liseyi bitirdikten sonra gittiği Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde devrimci siyaset içinde yer almaya devam etti.

12 Eylül 1980 darbesi olduğunda 18 yaşındaydı. Bir yıl sonra siyasi çalışmalarından dolayı gözaltına alındı, işkence gördü ve Mamak Cezaevi'ne gönderildi.

Hapiste yedi yıl kaldı.

Cezaevinden sonra İstanbul'a giderek kamyon şoförlüğü dahil çeşitli işlerde çalıştı. Bir dönem yurt dışında kaldı.

Babasını kaybettikten sonra kentin tek fotoğrafçısında çırak olarak çalışmaya başlaması, fotoğrafçılık ve sinemaya merakını artırmıştı.

Cezaevi sonrasında farklı işlerde çalışırken bir yandan da sinema ve yazarlığa ilgi gösterdi, senaryo yazarlığına yoğunlaştı.

2006'da Beynelmilel filminin senaryosunu yazdı. Aynı zamanda filmin yönetmenlerinden biriydi.

Senaryo yazarlığı ve oyunculuk yapmaya devam etti.

2010'da Birgün ve ardından Radikal gazetelerinde köşe yazıları yazdı.

Önder, farklı bir solcu profili çiziyordu. İslamcı-muhafazakâr kesimle de diyalog geliştirebilen biriydi. Bu kesimin TV'lerine çıkıyor, gazetelerine röportaj veriyordu.

Siyasete atıldı
2011'de ise hayatı parlamenter siyasete doğru evrildi.

Önder, o yıl yapılan genel seçimlerde Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku'nun bağımsız adayı olarak İstanbul milletvekili seçildi.

2013'te, Kürt siyasetini ve Türkiye'nin sol muhalefetini aynı çatı altında birleştirmeyi hedefleyen HDP'nin kurulmasıyla daha da önemli bir isim haline geldi.

Partinin eş genel başkan yardımcısı oldu.

Önder, HDP'nin kurulması öncesi 2013'teki Gezi Parkı eylemlerinde, parktaki eylemler içinde yer alan ilk milletvekiliydi.

Türkiye'de 2013-2015 arasındaki "çözüm süreci" olarak adlandırılan dönemin en önemli isimlerden biriydi.

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın hapis yattığı İmralı Cezaevi'ne ve Kandil'e giden ekipler içinde yer aldı.

2013'te Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarında Öcalan'ın "Silahlı unsurlarımız sınır ötesine çekilsin" çağrısını yaptığı mektubu ile 2014 ve 2015 Nevruz kutlamalarında Öcalan'ın yolladığı mektupların Türkçe'sini okudu.

Önder 6 Aralık 2018'de "terör propagandası yapmak" suçlamasıyla tutuklandı, 4 Ekim 2019'da serbest bırakıldı.

Ardından tekrar milletvekili seçilen Önder, DEM Parti İstanbul Milletvekili olarak TBMM Başkanvekililiği yapıyor.

Önder ayrıca PKK lideri Abdullah Öcalan ve hükümet ile görüşmeler yürüten İmralı heyetinde yer alıyor.